Sanırım ABBA ve akılda kalan o güzel parçalarını hatırlamayan müzik sever yoktur. Andrsson-Ulveus parçalarına ses veren Agnetha ve Frida 'nın soprano ve mezo soprano sesleri parçalara harika bir tat katardı.
1972 ile 1982 arasında aktif olan grup üyeleri 1982 sonunda kendi yollarına gitmeye karar verdi. Andersson-Ulveus ikilisi müzikaller yazdı, solo çalışmalar yaptı. Kadın üyelerde solo albümler yaptı.
Grup hep popüler kalırken, Mamma Mia adlı müzikalleri dünya çapında ses getiriken aynı adlı iki de müzikal film yapıldı ve ABBA hala insanlar için aynı ABBA idi.
Zaten 1982'den beri hayran kitlesi hep bir geri dönüş umudunu içinde tutmuştu ve son yıllarda artan hayran baskısı ve popülarite sonunda bir dönüşü kaçınılmaz kıldı.
Ve geçen yıl yaz aylarında Andersson-Ulveus ikilisi müjdeli haberi verdi. Grup 36 yıl sonra tekrar stüdyoya girmişti. Bunun sonucunda iki yeni parça ortaya çıkmıştı.
Bunlar:
I Still Have Faith In you:
Bu bir ballad parça
Don't Shut Me Down:
Bu ise 70'ler tarzı bir pop eser
Parçalar ABB'nın 2019 Avatar dünya turnesi ve BBC'de yayınlanacak belgeselleri için yapıldı ve 2019 sonbaharında yayınlanacaklar. Peki yeni bir albümde yapacaklar mı? Kimbilir?
Uzunca bir süredir, bir yılı aşkın bir süredir müzik bloktaki yazılara ara vermiştim, bu arada bizim Stereo Mecmuası' da aynı anda ara verdi, tabii bir boşluk oldu. Arayı çok açtım sanırım ve blog Toto'nun çıkardığı derleme albümü 40 Trips Around the Sun ile dönüş yapıyor. Toto'nun derleme albümüne gelmeden önce biraz bu efsanevi gruptan bahsedelim;
1977 yılında dönemin önemli ve deneyimli stüdyo müzisyenlerinden bazılarının bir araya gelmesiyle günümüze dek gelen rock grubu TOTO oluşur. Grup, 1978 yılında piyasaya sürülen ve adlarını taşıyan ilk albümleriyle başlayan süreçte 1980'li yılların popüler rock müzik grupları içinde yer almıştır.
1982'nin çok takdir edilen ve tanıtım açısından başarılı Toto IV albümüyle Toto, döneminin en çok satan grupları arasında yer aldı. Bu albümün plak kaydı ise biz odyofiller açısından mükemmel bir kayıttır. Grup, aynı zamanda Dune filminin temasını bestelemiştir. Yine 80'lerde önemli bir albüm olan Fahrenheit albümlerini 1986'da çıkarmışlardır.
1990 ve 2000' 'lerde ABD'deki popülaritesi azalsa da, grup yurt dışında tur ve çeşitli arena, tiyatro ve kulüplerdeki biletleri tükenmiş gösterilerine devam etmektedir.
Toto, her ne kadar soft rock ve özellikle neo-progresive rock tarzıyla özdeşleşmiş olsalar da; stüdyodaki teknik maharetleri kadar pop, rock, soul, funk, progressive rock, hard rock, R&B ve caz müziği bir araya getiren tarzlarıyla bilinmiş ve çok geniş bir müzik tarzı aralığında müzisyen olan-olmayan bir dinleyen grubunu cezbetmiştir.
Grup günümüze değin piyasaya 17 albüm sürerken 30 milyondan fazla kopya satmayı başarmıştır. 18. albüm olan Fallin In Between Live 2007'nin Ağustos ayında çıkmıştır. Bu albüm Mart 2007'de Paris'te oluşturulmuştur. Gitarist Steve Lukater'in gruptan ayrılışının ardından grup, 2008 yılındaki turlarının son ayağının ardından dağılmıştır. Grup,2010 yılında Avrupa konserleri için tekrar bir araya gelmiştir. 2015' te ise TOTO XIV adlı albümlerini hayranlarıyla buluşturmuşlardır.
Grup Üyeleri:
Steve Lukather – 1976– )
David Paich – (1976–2008, 2010– )
Steve Porcaro – (1976–1987, 1998, 2010– )
Joseph Williams –(1986–1989, 1998, 2010– )
Ve gelelim 9 Şubat 2018'de çıkan 40 Trips Around the Sun adlı son derleme albümlerine:
Albüm 1978 ile 1993 arasından 14 parça içermekte, ayrıca önceden yayımlanmamış üç te yeni parça var. Bunlar; Spanish Sea, Alone ve Struck by Lightining adlı parçalardır. Bunlardan Spanish Sea 1984' te kaydedilen Isolation albümü sırsında yapılmıştır. Diğer iki parça ise yeni bestelerdir
SONY Legacy tarafından basımı yapılan plakların kayıtları biz odyofiller için çok tatminkar zevkle dinleniliyor. TOTO' nun tam bir tarihçesi olan albümde benim için unutulmaz olan, Africa, Rosanna ve I'll Be Over You yer almakta ve iyiki de varlar, hepsini ve diğer unutulmaz hitleri bir arada bulmak oldukça sevindirici. Albüm ülkemizde de plak olarak müzik marketlerde bulunabilmekte, rock sverler ve TOTO müdavimleri kaçırmasınlar.
Yaşı benim gibi az buçuk kemale eren müzik severler Benny Anndersson deyince sanırım hemen unutulmaz grup ABBA ' yı anımsayacaktır. Benny Andersson ABB' da Björn Ulveus ile birlikte harika parçalara imza atmış idi. Tabii ki usta müzisyenin tüm hayatı ABBA değil idi.
Bunun öncesi ve sonrası oldu. ABBA'dan önce Hep Stars günleri sonrasında Björn Ulveus ile ikili çalışmaları ve ABBA sonrası yine ortaya koyduğu Chess ve Mamma Mia gibi yıllarca oynayan müzikaller. Sonrasında kurduğu Benny Andersson Orchestre (BAO ) ile yaptığı albümler ve daima oya gibi işlenen müzik.
İşte usta besteci bu kez müzik kariyerinden güzel seçkilerle Deutsche Grammophon 'dan Piano adlı klasik albümünü geçtiğimiz yılın son çeyreğinde çıkardı ve hatta aralık ayında albümün plak formatı yayınlandı. Tahmin edeceğiniz üzere albüm çok güzel eleştiriler aldı.
Piano albümünde sakın olaki ABB repertuarı ummayın, dediğim üzere sanatçı ABBA'da dahil tüm kariyerinden bir seçki sunuyor bizlere. Seçimler çok güzel, Andersson'un piyanosu ise kulaklarda hoş bir tını bırakıyor dinlerken, dingin sakin ve güzel bir albüm.
Dileyenler spotify'dan ve benzeri dijital platformlardan dinleyebilir ya da Amazon'dan sipariş edilebilir. Türkiye'de ise boşa aramayın, nedense ülkemizde yabancı plak firmaları buradaki kaliteli dinleyiciyi pek sallamadığı için, pek çok çıkmayan albüm gibi bu da çıkmadı.
Albümdeki parçalar:
1. I Let The Music Speak 2. You And I 3. Aldrig 4. Thank You For The Music 5. Stockholm By Night 6. Chess 7. The Day Before You Came 8. Someone Else’s Story 9. Midnattsdans 10. Målarskolan 11. I Wonder (Departure) 12. Embassy Lament 13. Anthem 14. My Love, My Life 15. Mountain Duet 16. Flickornas rum 17. Efter regnet 18. Tröstevisa 19. En skrift i snön 20. Happy New Year 21. I gott bevar
Benim İncesaz ile
tanışıklığım grubun ilk albümüne kadar gider. Sanırım 1 numaralı albüm 1999’da
raflarda yerini almıştı. O zamanlar, yani 90’ların sonunda grup kurucu
üyelerinden Cengiz Onural ( @cengiz777 ), henüz diğer bir efsanevi grup Yeni Türkü ile olan
yürüyüşüne son vermişti. Ne yalan söyleyeyim İncesaz ile çıkacağı bu yolculuğun
böylesine uzun, güzel olacağını ve her gelen albümde diğer kurucu üyeler ve
grup üyeleriyle ince ince bu muhteşem müzik masalını böylesine eşsiz hale
getireceklerini tahmin edememiştim.
Artık bilmeyen var
mıdır bilemem ama bilmeyenler için İncesaz ( @incesazgrubu ) nedir kısaca açıklayayım; en yalın
haliyle buram buram İstanbul müziğidir ve de katıksız Türk müziği, işte İncesaz
budur.
Şimdi gelelim bu
müzik yolculuğunun dokuzuncu durağı olan grubun Peşindeyim adlı Kalan Müzik’ten
yayınlanan yeni albümüne…
Grubun Türk
Müziği'ndeki benzersiz çizgisinden 11 yeni şarkının yer aldığı albümde, kurucu
üyeler Cengiz Onural ve Murat Aydemir' in bestelerinin yanı sıra Haris
Alexiou'nun da bir şarkısı Türkçe sözlerle yer alıyor. Kayıtları Eylül 2016 -
Haziran 2017 arasında tamamlanan albümün solistleri ise tıpkı bir önceki
albümde olduğu gibi Ezgi Köker Aldemir ve Bora Ebeoğlu.
Parçalar:
İnce ayar
Bazen hani bozulur ya ince ayarlarınız ve bir
nefes istersiniz işte tam o anda dinlemeniz gereken yumuşak ve sıcacık bir ezgi
İnce Ayar, dinlerken cidden hissediyorsunuz ki ince ayarlarınız yapılmış
Fotoroman
Bu parça Tabur’un o içinize işleyen muhteşem
sesi ile giriş yapıyor ve hani başta dedik ya İstanbul’dur İncesaz. İşte bu
şarkıda muhteşem şekilde bir İstanbul hayatı betimleniyor, öyle ki her
İstanbullu bu parçada kendi fotoromanını görebilir…
Geçmesen
Bora Ebeoğlu’nun harika yorumuyla yine
bizlerle buluşan bir sevda parçası, dinledikçe insana huzur veren..
Akdeniz
Albümdeki ilk enstrümantal parça, adı Akdeniz
ve sanırım bestekarı Akdeniz’e parçayı yapmış olsa da hani bazen insanları
duyduğu ezgiler farklı etkiler derinlerde bir yerlere temas eder. Bu eserde
bende aynı etkiyi yaptı ve her nedense beni artık çok uzaklarda kalan çocukluğuma,
başta annem ve babama tüm kaybettiklerime götürdü. Onları ve o güzel günleri
anımsattı. Eser dinlerken hem hüzün veriyor ve hem de huzur veriyor ve albümde
beni en çok etkileyen eser…
Susmak
Bu parçada da Ezgi Köker’in muhteşem yorumu
kulaklarımıza geliyor. Bir ayrılık bu kadar güzel sözlere dökülebilirdi. “ Bendeki bu iç deniz, bu yangın yeri sönmedi
gittin gideli”
Masal
Hani dedik ya en başta İncesaz İstanbul müziği’dir,
işte buna örnek ise Masal adlı bu parça. Anlatır bir İstanbul hanımefendisini…
Şairin
adı yok
Yine buram buram İstanbul kokan bir parça ve
Ezgi Köker’in etkileyici sesi..
Peşindeyim
Ve albüme adını veren parça, bu parçada ana
vokal Bora Ebeoğlu, güzel bir sevgi parçası müzik akıcı ve özellikle parçada
Ebeoğlu’nun ıslık çalışı çok etkileyici, yumuşacık müzik siz sarıp sarmalıyor..
Şaka
Ve albümdeki ikinci enstrümantal, yine
sıcacık bir tını ve yine saf Türk müziği örneği…
Tahta
bavul
İlk göz ağrısı, ilk aşk işte bunu anlatan bir
parça, bir tutam hüzün veren..
Dua
Kapanış ise bir
nevi dua iyi dilekler sunan…
Albümün kayıdı çok
güzel, bunun böyle olmasının katkısı çok önemli olacaktır sanırım albümün plak
baskısı için. Evet yanlış okumadınız, grup 20. Yılında bu albümüyle ilk kez
plak formatına bir albümünü aktarıp bizlere sunacak, sanırım yeni yılda raflarda
göreceğiz. Dilerim diğer albümlerini de sırasıyla plak formatında yayınlarlar.