Atatürk Arboretumu İstanbul’un Sarıyer ilçesine bağlı Bahçeköy’de kuruludur. Şehrin hemen içinde ama saklı bir cennet olarak tanımlanabilecek bir bölgedir.Bu yazımda biraz bu eşsiz güzelliği kendi çektiğim fotoğraflar eşliğinde sizlerle paylaşacağım.
Önce arboretum ne demek sitesinin sayfasından alıntılarla bakalım;"Arboretum kulağa yabancı gelebilir anlamı ağaç evi demektir gerçekten de buraya geldiğiniz zaman yüzlerce çeşit ağacı aynı anda görebilir, ağaçların altında bulunan isimleri ile bilgilenebilirsiniz. Daha da detaylı olarak kelimeyi açarsak; arboretumlar bilimsel araştırma ve gözlem amacıyla orijini ve yaşları belli, her biri doğru ve dikkatli bir şekilde bir araya getirilmiş olan çoğunluğu ağaç ve diğer odunsu bitki taksonlarının uygun seçilmiş alanlarda yetiştirilip sergilendiği tabiat parçalarıdır.Orman Fakültesi'ne bağlı olan Atatürk Arboretumu, Sarıyer ilçesinde bulunan floristik zenginliğiyle birçok yerli ve yabancı botanikçinin ilgisini çekmiş bulunan ünlü Belgrad Ormanı'nın güneydoğusunda 296 hektarlık bir orman parçası üzerinde kurulmuştur. Sınırları içinde Osmanlı İmparatorluğu döneminde yapılan Kirazlıbent ile 1916 yılında Neşet Hoca tarafından kurulan Türkiye'nin ilk fidanlığını da barındırmaktadır. Arboturum alanında Avrupa'da birinici sıradadır ve içinde ülkemiz içinde ya da dışından pek çok çeşit ağaç ve bitkiyi bir arada görebilirsiniz."
Arboretumda toplam 3 adet gölet bulunmaktadır. Göletlerde yüzen ördekler sizlere harika fotoğraflık pozlar vermektedir, bu keratalar belki de yılların verdiği alışkanlıkla ciddi şekilde manken gibi davranmaktalar kamera görünce. Ayrıca binlerce çeşit bitkiyi aynı anda görebilme imkanınız olacak.
Atatürk Arboretumu'nda mangal yapılmasına izin verilmemekte ki iyi de yapılmakta bence mangalcılar hepimizin malumu hele de bu eşsiz doğada mangal tehlikeli piknik ise çevrenin kirletilmesi ile eş değer malumunuz çoğunluk çöpünü toplama zahmetine katlanmaz ama içeri sandviç tarzı besinlerli içeri sokabiliyorsunuz.Her mevsim harika bir doğa ve renklere sahip arboretuma bir kez giderseniz buranın bağımlısı olacağınıza emin olabilirsiniz.
Arboretum girişinde sağda kalan biraz uzun bayırdan çıktıktan sonra eskiden kullanılan yangın gözetleme kulesine ulaşılır. O kuleye çıkınca İstanbul’un büyük bölümünün manzarası sizlerle olacak. Çıkarın fotoğraf makinenizi harika İstanbul kareleri çekebilirsiniz, ayrıca kulenin biraz aşağısında yer alan Karaca bölgesinde ürkütmezseniz Karacalar'ın fotoğraflarını çekebilirsiniz. Fotoğraf makinenizin çok fazla kullanabileceğiniz yer olan Atatürk Arboretumunu kesinlikle gitmenizi hele de doğa severseniz tavsiye ederim..
Nasıl gidilir:
Araçlarıyla gelmek isteyenler Beşiktaş’tan Sarıyer yönünde Büyükdere Caddesi’nden Hacıosman’a geldiklerinden sonra tabelaları takip ederek Bahçeköy yoluna saparak Bahçeköy’e geldikten sonra, İstanbul Üniversitesi spor salonunun karşısındaki Kemerburgaz Yolu (sol tarafta) ‘ndan dönerek 500 m ileride solda arboretuma ulaşabilirler.
Atatürk Arboretumu'na toplum ulaşım araçlarını kullanıp gitmek isteyenler ise, Hacıosman’da metrodan indikten sonra her 15 dakikada 1 kalkan 42HM numaralı Bahçeköy otobüslerine binerek 20 dakikalık yolculuk sonrası Bahçeköy’de inip, Kemerburgaz yolundan 500 m yürüyerek ulaşabilirler.İster Taksim'den ister ara duraklardan metroya binebilirsiniz. Karşıdan gelecekler için bence en uygunu vapurla Karaköy, Tünel, Taksim ve oradan metroyla Hacıosman'a ulaşmak. Ben denedim oldukça makul bir sürede gidiliyor ya da sahili göreceğim derseniz Taksim meydanından kalkan 42T ye binin 42HM ile inilecek aynı noktada inin ama bu 1,5 saat alır.
Üyelikleri olmayanlar sadece hafta içi ağaçevine girebiliyorlar. Atatürk Arboretumu'na giriş ücreti öğrenciler için 1, tam 2 liradır.. Üyelik için ise yıllık 350 TL vermeniz gerekiyor.
** Yazıdaki fotoğraflar kaynak belirtilerek kullanılabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder