28 Ağustos 2013 Çarşamba

Hillary Hahn plays Bach CD


(English version of this essay is under Turkish one)

Bu muhteşem albüm için sanatçıyı ve plak firmasını cidden tebrik etmek gerekli bence, bugüne dek farklı sanatçıların Bach sonat ve partita eserleri hakkındaki yorumlarını dinledim ama bu albümdeki performansı farklı bir yere koymak gerek. Kayıt zaten muhteşem ama öte yandan bu albümü 1997'de yaptığında henüz 17 yaşında olan sanatçının hele de bu denli zor eserleri böylesine kusursuz yorumlaması önünde şapka çıkarmak gerek. Sanatçı bu ilk albümüyle ne denli ciddi bir keman dehası olacağını ortaya koymuş ki geçen yıllarda yaptığı her albümle hep daha ileri gitti bence. Albümde sanatçı Bach'ın bu eserlerinde derinlerde yatan tüm duyguları keşfedip harika bir performans ile biz dinleyicilerle buluşturuyor. Albümde solo keman olarak muhteşem bir ruh ve enerji ile eserleri yorumlarken ne denli kontrollü olarak yorumlama yaptığını hissettiriyor, ne tek bir yanlış nota ne de hatalı es her şey dört dörtlük. O genç yaşında bu denli zor eserleri bu kadar kusursuz yorumlamış olması takdire değer ki pek çok sanatçı bu eserleri ancak ileri yaşlarında çalabilirken o bunu gencecikken yapabilmiş.Benim için beş yıldızlık bir kayıt ve klasik müzik severlere şiddetle edinmelerini öneririm.

Altta/below albümden bir eser, a part from the album...


Track Listings/Eserler: 

 1. Partita No. 3 In E Major- I. Preludio
 2. Ii. Loure
 3. Iii. Gavotte En Rondeau
 4. Iv. Menuet I
 5. V. Menuet Ii
 6. Vi. BourrÉE
 7. Vii. Gigue
 8. Partita No. 2 In D Minor- I. Allemande
 9. Ii. Courante
10. Iii. Sarabande
11. Iv. Gigue
12. V. Ciaccona
13. Sonata No. 3 In C Major- I. Adagio
14. Ii. Fuga
15. Iii. Largo
16. Iv. Allegro Assai

Many congratulations for such a great and wondurful Johann Sebastian Bach Debut album!! There are so many recordings of these Bach sonatas and partitas for solo violin, but this one stands out as one of a really extraordinarily superb quality. Besides the superb quality of this recording, this recording is so particular since Hilary Hahn recorded these very difficult pieces for solo violin when she was still a "teenaged girl" aged 17 - and with this 1997 recording Hilary Hahn proved her extra class at this very young age by such a mature and remarkable as well as intelligent interpretation which can be heard in the same quality only from few other remarkable violinists. With her Debut album Hilary Hahn showed what a serious and mature violin virtuoso she is. This recording makes you immediately recognise how intensely and profoundly Hilary Hahn approaches the Bach sonata as well as the two partitas, how she explores and immerses them and so discovers and brings out for all to hear the spirit of them and gets out what is deeply inside them and inside their literature. And in doing so, Hilary Hahn knows exactly how to play each note and she manages to play these pieces technically without mistakes and provides a superb intonation and interpretation of them. Hilary performs these pieces for solo violin with much energy and spirit, but well under control and straightforwardly, she transfers all the excitement and vibrations of these wonderful pieces in an almost frightening precision and cleanliness of intonation and so she establishes a true communication between her and us, the listeners and her audiences. Hilary Hahn (even back then) avoides any unnecessary over-emphasising and flourish - and false notes could already not be heard from her even in this, her Debut recording! So, for me this a five stars recording, not only but also due to the fact that Hilary Hahn was so brave to record these very difficult pieces at such a young age, so early in her career - and of such tremendous quality and precision -, while other violin virtuosos normally take more time to record them!

1 Ağustos 2013 Perşembe

Ayhan Sicimoğlu - En Estambul CD..


(TEKRAR YAYIMLANMAKTADIR BU YAZIMIZ..)

Evet bloğumuzda bu seferde gezgin, müzisyen ve kültür insanı Sn.Ayhan Sicimoğlu konuğumuz oluyor. Ben kendisini birkaç yıl evvel öncelikle gezgin kimliği ile İzTv ve SkyTurk’te yaptığı harika gezi programları ile tanıdım ki bu programlar halen aynı güzellikte bu kanallarda sürmektedir. Sonrasında o programların birinde kendisinin bir percussion sanatçısı ve Latin Müzik üstadı olduğunu öğrendim ve o gün bugündür işte bugün sizlere yorumlayacağım albümünü beklemekteydim.

Ayhan Sicimoğlu En Estambul adlı albümünde konserlerinde hep beraber çalıştığı yerli ve aynı zamanda Latin kökenli sanatçılardan oluşan grubu ve buna ek olarak konuk müzisyenlerle çalışmış. Kimler var derseniz, Burcu Güneş, Hüsnü Şenlendirici, Sibel Tüzün, sanatçını değerli bir soprano sanatçısı olan kızı Ayşe Sicimoğlu’ nu hemen sayabilirim.

Albüm kayıtları İskender Paydaş Stüdyoları, Hakan Kurşun Stüdyosu, FT Fuat Güner Stüdyoları, Babjim Studios ve DB Studios’ ta yapılmış. Miskler Jose Mendez –İspanya, Levent Demirbaş ( En Estambul için) .Mastering ise Adam Ayan tarafından Gateaway Mastering Amerika’da gerçekleştirilmiş.

Gelelim albüme, öncelikle sanatçımızın albüm notlarında yer verdiği Napolyon’un sözünü burada paylaşmak isterim; “Eğer yeryüzü tek bir ülke olsaydı, İstanbul başkenti olurdu” demiş.

İşte bu sözle çok ilintili olarak albüme adını veren parça En Estambul ile parçalar başlamakta, parça kıpır kıpır insanın kanını kaynatan bizim sazlarımızla Latin saz ve ritimlerini harika birleştiren bir eser önce İspanyolca gidiyor sonrasında ortalarda bu kez Türkçe devam ediyor, arada Ayhan Sicimoğlu’ nun dillere yerleşen sloganı Hastasıyızzz… birkaç defa geçiyor. Beste sanatçıya sözler ise R.Ronriguez ve Esin İris’e ait. Parçada kanun var, piyano var, Balık Ayhan oryantal ritim sazlar var müthis nefesliler var Tanrım ne harika bir Latin-pop eser sadece Hastasıyımmmm.. diyorum.

Ardından gelen ise slow ve hüznü barındıran bir parça Ardına Bakma, eseri seslendiren Banu Kunt, beste Ayhan Sicimoğlu, sözler ise Ayhan Sicimoğlu ve A.Miranda. Parça içinde Dolapdere Big Gang’den Mustafa Olgan’ın harika kanun taksimleri, inanılmaz güzel çalan nefesliler ve harika bir Latin piyano solo var, hele doğaçlamaları var ki Armando Miranda’nın kendinizi biran dinlerken Küba’da hissediyorsunuz.

Ve Padre e Hija, muhteşem bir beste Ayhan Sicimoğlu’ndan seslendiren Armando Miranda ki sanatçımızla parçanın sözlerini de yazmış. Parçanın girişinde Ayhan Sicimoğlu Hüsnü Şenlendirici’nin klarnetini kullanmış ve harika bir uyum olmuş. Eser çok güçlü, yorumcu ise hissediyorsunuz kalpten okuyor. Biran acaba Buena Vista Socila Club’ tan mı bu parçayı dinliyorum diyorsunuz çok duygusal bir slow, parçada yanılmıyorsam sanatçımızın soprano sanatçısı kızı Ayşe Sicimoğlu’da mükemmelen Miranda’ya eşlik etmekte ve yine etkileyici bir Latin piyano solo sonlara doğru var ardından ise aynı güzellikte Hüsnü Şenlendirici’nin klarneti.

Sonrasında kıpır kıpır bir çalışma olan Yaptığınla Kalma Dünya adlı parça gelmekte, beste Ayhan Sicimoğlu sözlere, A.Miranda ve Serdar Ortaç. Parçayı Serdar Ortaç ve Armando Miranda birlikte seslendirmiş. İlginç olmuş. Parçada harika nefesliler ve piyano yine buram buram Latin havasını sizlere yaşatmakta.

Mutlu Bütün Şarkılar ise sonra gelen parça ve benim en sevdiğim bana neşe aşılayan parça diyebilirim albümde yer alan, Ayhan Sicimoğlu Sn.Kerem Görsev’in tavsiyesi ile parçayı Burcu Güneş’e okutmuş ve ne de iyi etmiş. Burcu Güneş güçlü sesi olan bir sanatçı ve parça ile sesi harika bütünleşmiş bu denli uyum olur. Beste J.D.Bonny sözler ise Şehrazat’a ait. Parçayı dinledikçe tekrar dinleyesi geliyor insanın akıcı kıpır kıpır bir Latin ezgi.

Bırakma Beni ise bir Ayhan Sicimoğlu ve R.Rodriguez ortak çalışması. Türkçe kısmınında sözler Esin İris’e ait. Sibel Tüzün ise parçayı muhteşem yorumlamış. Müzik çok komplike ve arada Hüsnü Şenlendirici’nin harika klarneti dikkat çekici. Girişte İspanyolca Rodriguez okumaya başlıyor sonra Türkçe sözlerle Sibel Tüzün giriyor. Nefesliler parçada çok güzel ve canlılık vermekte, yorumcular okuması zor olan parçayı harika yorumlamış tam bir Latin ezgisi.

Ve Quando M’en Vo’, bir Puccini eseri, sanatçımız Ayhan Sicimoğlu aslı 1870’e ait olan eseri modern bir düzenleme ile buraya tekrar eklemiş ve muhteşem bir soprano olan kızı Ayşe Sicimoğlu ise inanılmaz yorumlamış, hani parça ve yorum için tek şey söyleyebilirim o da Hastasıyımmmmm…..


Ve kapanış, son eser Rodrigo Rodriguez’e ait olan Nadie Como Tu, sözlerin Türkçe kısmını Esin İris yazmış ve okumuş.. Güzel bir ritim, yerinde nefesliler, harika vurmalılar ve muhteşem bir veda.

Sonuç olarak her notasının özenerek işlenildiği ve büyük bir emek harcandığı hemen anlaşılan bu albümü her Latin müzik severin başucu eseri olarak edinmesi gerekli bence ve Sn.Ayhan Sicimoğlu sizin ve tüm ekibin ellerine salık bu güzel albüm için.Bugünlerde böyle kaliteli işler bulmak oldukça zor, o nedenle kaliteli müzik severler herbirinizin bu CD'yi alması gerekli.

Ve bir son söz eğer ki bu yorumumu okursa diye Sn.Ayhan Sicimoğlu için; bu harika akustik çalışmayı bizlerle plak olarakta buluşturmak imkanı olabilirmi?
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...