Evet değerli blog okuyucuları yıllardır plak yorumu , CD yorumu, konser izlenimleri derken bloğumuz tam bir müzik kütüphanesine döndü, döndü de arada sırada farklı konularda da yazılarımı sizlerle paylaşmak gibi bir düşüncem bir kaç zamandır aklımdaydı hep, dedim ki o zaman bu zamandır bu tarz ilk paylaşımı yapmalısın...
Biz ailecek Ayvalık aşıklarıyız ve her yaz tatilde Ayvalık'ta oluruz. Ehh... şimdi kışın ortasında o günler aklıma geldi tertemiz havası ve denizi güleç insanları ile muhteşem Ayvalık.
Aslında sessiz sakin ve kafa dinlemek için tatil yapılacaksa en uygun mekanların başında gelen bu şirin kasaba beldeleriyle de ünlü. Mesela Cunda adası gibi Sarımsaklı gibi....
Biz genelde arabamızla İstanbul'dan gitmeyi tercih ediyoruz yol şartları rahat yolculuk uzun değil güzergah güzel, yolda Yalova, Bursa ve Balıkesir geçiliyor ve Edremit'te Altınoluk ile Ayvalık sapağına varınca o zaman insanı bir mutluluk hissi sarıyor çünkü sizi çağıran o kasabaya artık varmak üzeresiniz.
Ayvalık havasının en önemli özelliği nem problemi olmaması bunu Akdeniz sahilleri ve yaz aylarında İstanbuI'da bizler bol yaşamaktayız tam bir işkence ama Ayvalık' ta öğle vakti 35 derecede dolaş banamısın demez nem yok bol oksijen ve temiz hava.
Biraz benim gibi Rembetiko tarzı sevmekteyseniz tam size göre bir yer, sebebi eskiden yaşayan Rum' lardan kalan eşsiz taş yapılarla dopdolu bir kasaba, ha Rodos Midilli, ha Ayvalık mimari aynı.
Kasabada tarihi olarak çoğu kiliseden camiye çevrilmiş eserler de mevcut, tarihi sabun ve zeytinyağı fabrikaları cabası. Zaten bilenler bilir yöre zeytin ve zeytin yağı ile ünlü hem fabrika olarak hem butik tarzda pek çok üretici var kasabada ve cidden çok kaliteli zeytin ve zeytin yağı ve bu arada has sabun edinebileceğiniz.
Bu ürünleri bulabileceğiniz mekanlara girip te Riviera cins zeytinyağı istemek gafletine sakın düşmeyin size gülerler çünkü bu ayçiçek yağı ile harmanlanan aslında zeytin yağı olmayan bir ürün bunun hası sızmadır Ayvalık ise bardağa koyup bir dikişte içebileceğiniz güzellikte sızma zeytin yağı bulabileceğiniz yöredir.
Kasaba içinde ünlü mekanlar içinde ilk akla gelen Ayvalık gücü çay bahçesi tam meydanda yer alır, hani oradaki denize nazır çay ve simitin tadı hiç bir yerde yok desem yalan değil. Birde hemen ona yakın eski heybetli binasında hizmet veren deniziçi kafe uğranılması gerek noktalardan
Ayvalık' ta göreceğiniz başka bir fark çevrede Amerikan fast food zincirlerinin olmaması ve bu mükemmel bir durum belediye başkanı ve esnafa teşekkür etmeli bunları buraya sokmayıp özgün mutfaklarını korudukları için.
Özgün mutfak deyince kasabada küçük lokantalar var çoğu yollara masalarını yerleştiren, bizim eşimle tercihimiz ise Veli ustanın mekanı mükemmel ev yemekleri tabii herşeyde has sızma zeytin yağı var demeye gerek var mı bilemiyorum.
Kasabada yemek/içme haricinde yapmanız gereken çarşısı ve merkezini dolaşmaktan çok harika mimarisini görmek için ara sokaklara elde bir fotoğraf makinesi ile dalıp dolaşmak oralara girince birden bire kendinizi 1800'ler yada 1900' lerde buluyorsunuz. Ara sokaklarda yüzlerce tarihi taş bina ve yine tarihi taş sokaklar sizleri çekiyor. Bazen içinizde bir his oluşuyor şimdi şu köşeden eski filmlerdeki gibi yaşlı Yorgo baba ile Mehmet dayı sohbet ederek çıkacak ya da Eleni teyze karşı binadaki Hatçe ana ile camdan cama dedikodu edecek diye. İşte bu denli ilginç bir atmosfer.
Bunlardan bahsederken mübadele'de kasabadaki Rum nufusun Midilli' ye göçtüğü ve Midilli ile diğer adalardaki Türk nufusunda Ayvalık'a geldiğini belirtmem gerek. Halen o giden Rumların torunları ya da hayatta olan çocuklarının büyük kısmı Ayvalık'a eski evlerine ziyarete her yıl gelirler hem mutlu hem hüzünlü anlar yaşanır. Özellikle oradaki havayı soluyup bunu hissedince insan Rembetiko şarkılardaki hüzünün sebebini daha iyi kavramakta. Yeri gelmişken sevenler için Yeni Türkü grubunun Külhani Şarkılar albümünü tavsiye ederim hele birde Ayvalık'ta Güneş batımında dinlerseniz.....
İşte bu ara sokaklarda dolaşırken önünüze Koruk kahve çıkacak sattığı muhteşem koruk suyu ile meşhur ama öyle dışından bakıp geçmeyin içine girin oturup orada Koruk suyunuzu içerken tarihi mekanın duvarlarındaki resimler göz atın orada bir tarih var. Hele bir resim var ki Rum'lar mübadelede gidecekleri gün o kahvenin olduğu sokakta topluca bir resim çektirmişler resme bakıp da suratlardaki ifadeleri inceleyince insan onlar için hüzünleniyor. Kahve sahibi ki ne yazık ki adı aklıma gelmiyor halbuki her yıl sohbetimiz olur orada çok ilgili ve bilgili kendisine sorun size çok değerli bilgiler verecektir.
Ayrıca kasabanın çok canlı ve sevimli bir çarşısı var burada her türlü hediyelik, giyim, takı bulabileceğiniz gibi oraya özgü ünlü sakızlı kurabiyelerden de alabirisiniz. Çarşı özellikle her Perşembe çok faal çünkü her Perşembe tüm Midilli feribotlarla Ayvalık'ta alışverişte, domatesten elbiseye, elbiseden takıya her şeyi alıyorlar malum orada EUR var burada TL ve fiyatlar onlar için ucuz hele bu ekonomik sıkıntıda. Gözlerimle tanık oldum, tepsi tepsi sakızlı kurabiye ve baklava 2/3 dakikada bitti.
Yine her Perşembe kasabada pazar günü büyük pazar kuruluyor yöreden gelen dalından meyve sebzeler, giyim eşyaları, ev yapımı zeytin yağları sabunlar.
Kasabanın en güzel yaşam alanı ise Çamlık beldesi genelkde İstanbul'dan göç edenlerin alıp onarıp kullandığı muhteşem tarihi villalarla dolu Çam ağaçları içinde bir cennet
Devamı gelecek bu anlatının daha Cunda var, Şeytan sofrası var bekleyin........
Tüm resimler facebook sayfama yüklediğim kendi çekimlerimdir. Bu dizide bana ait orijinal fotoğrafları bulacaksınız
Hadi bakalım altta biraz neşeli bir Rembetiko yayımlayalım malum konu Ayvalık Yeni Türkü ile oraları düşünelim...
Vay be, seneler sonra müzik harici bir yazı. Aman nazar etmeyelim. Devamını bekleriz :)
YanıtlaSil