17 Nisan 2023 Pazartesi

Alan Parsons Project - Stereotomy LP

 


1985' te grup yine bir konsept albüm olan Stereotomy adlı albümü yayımlar.

Bu albümde tema, modern dünyanın insanın kişiliğini, karakterini ve geçimini nasıl şekillendirdiği etrafında dönüyor. İnsanlar yaşam tarzlarının ve çevrelerinin kölesinden başka bir şey değildir ve bu durum doğuştan kaçınılmazdır ve kaderlerinde vardır. 

Grup mecazi olarak dans ettiği bu konsepte ulaşmak için, müziğin derin sözlerle yapılanmasına gerçekten dikkat etmiştir. 


John Miles'ın belirli bir öfkeyle yorumladığı albüme de adını veren, üstte resmi klibi yer alan Stereotomy her şeyi başlatıyor ve sıkı bir rock melodisi oluşturuyor, parçanın son kısmında Eric Woolfson da vokale katkı yapıyor. Diğer bir öne çıkan vokal yine John Miles'ın yorumladığı "In the Real World". Klibi altta..


Albümün enstrümantallerinden ikisi "Where's the Walrus?" ve "Urbania" albümün genel ruh haline göre dinleyiciyi dengede tutar, diğer parçaların yumuşaklığı arasında biraz müzikal canlılığa neden olur. 

Gary Brooker'ın seslendirdiği klibi aşağıda yer alan "Limelight" diğer parçalardan çok daha öne çıkar. Gerçekten de grubun tanımlayıcı anlarından biridir albüm içinde yer alan. Kuşkusuz, Brooker'un lirik seside parçayı çok daha duygusal hale getiriyor, kısaca doğru şarkıya doğru yorumcu bulduğunda sonuçlar buradaki gibi çarpıcı olabiliyor.

Stereotomy, geçmiş Alan Parsons Project projelerinden bir sapmadır, ancak kendi esasına göre ele alındığında, çok iyi çalıştığına inanıyorum. Bazen sanatçılar geliştiğinde, dinleyici tabanları mutlaka buna göre gelişmez. Stereotomy, her şeyi dengelemek için atılan birkaç muhteşem baladla canlı, melodik, rock ağırlıklı bir çalışmadır. Burada hiçbir şey tahmin edilebilir ya da klişe değil. Aslında, grubun hiçbir şeyi formülsel değil ve bunun için sürekli alkış almayı hakkediyor


Üstte albümden Light of The World...

Eleştirmenler, Alan Parsons Project'in 70'lerin ortalarındaki ilk çalışmalarına bayılırlar. Müziği sanatsaldı ve yakın zamanda Alan Parsons ise hem Abbey Road hem de Dark Side of the Moon mühendisliğinden çıkmıştı. Böyle göz kamaştırıcı bir özgeçmişle, grup hak edilmiş bir üne sahipti. Bu 80'lere kadar genç neslin hafızasında kaybolmuş olabilir ve belki de bir kesim tarafından bu harika albüm haksızca yargılanmış olabilir. Sonuçta, halkta bir modaya eğilim hep var ama, Alan Parsons Project buna asla ayak uydurmamıştır ve doğru bildiği yönde çalışmalarını yapmıştır ve bence de doğru yapmıştır.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...