Ayvalık'ta geçen bir Yaz sonrası-2011 Yeniden

Öncelikle artık İstanbul'dan Ayvalık'a araba kullanarak gitmek çok kolay yollar ufak bir kaç kısım hariç çift şeritli yani bir kamyon ardında konvoy usulü takılmıyorsunuz o nedenle Yalova'da feribot'tan sonra 4,5/5 saatte beldeye varılabiliyor.

Yol zevkli ben sadece Varan Sususurluk tesislerinde hem gidiş ve hem de dönüşte mola verip harika Susurluk ayranı ve yanında çift kaşarlı tost yemeğe bayılıyorum üstünede çay :))

Eşim ise ayran ve çiğ börek tercih ediyor. Fakat yanı sıra bu tesiste her tür sıcak yemek ve kahvaltı imkanı, Yalova'dan İstanbul'a gidiliyorsa feribot için İDO gişesi, çeşitli yöresel tatların olduğu ( Hoşmerim, peynirler, zetinyağı, zeytinyağlı sabun gibi ) bir markette mevcut. Bu tesise İstanbul yönünden gelirken varmadan 400/500 metre evvel sağda ise bol mağazalı alışveriş merkezi mevcut, olurda sizin ya da eşinizin alışverişi gelirse faydalanabilirsiniz :))

Bu tesisten sonra 1,5/2 saatlik yolda Ayvalık, sırayla Balıkesir, İvrindi, Havran geçiliyor ve Burhaniye, Gömeç sıralamasıyla devam ediliyor araba ile.
Bu arada Bora Jet Edremit hava alanına tarifeli uçuşlara başladı dileyen oraya uçak ile varıp Ayvalık'a geçebilir.

Gelelim Ayvalık'ta bu yıla, sizlere geçen yıl bahsettiğim Veli Usta'nın yerine ilk varışta gidip yemek yemek istedik ama bir şok olduk yerinde yoktu, kapandığını sandık meğer gümrük tarafında daha büyük bir mekana geçmiş bunu birkaç gün sonra farkettik fakat ilk gün yine yöresel gurme merkezi Paşa Çorba evini çarşı içinde keşfettik. Orada da kabak çiçeği dolması, sarma, Bamya, Börülce ve tabii çorbalar ilk tavsiye edeceklerim. Mekanda kredi kartı ve aynı zamanda Sodexo kart geçiyor.

Bu yıl Ayvalık'ta gözlemlediğim bu kez yabancı turist sayısında bir artış olması yabancı olarak Midilli'den gelen Yunanlıları kastetmiyorum adamlar zaten hep oradalar :))

Zaten Ayvalık ilçe ekonomisi onalara bağlı hele her Perşembe pazar kurulduğunda bizden çok onlar ilçede varlar. Soğan'dan, T-Shirt'e, domatesten baklava ve sakızlı kurabiyeye dek her şeyi alıyorlar. Perşembe'leri lokanta ve çay bahçelerinde yer bulmakta sayelerinde zor ama ekonomiye katkı sonuçta.

Bu yılda Şeytan'in Kahve (Koruk kahve'de) Koruk suyu içtik zaten sahipleriyle artık senli benliyiz.

Ayrıca bu yıl yerli turist patlaması da gözlemledim, millet bizim geçen yıl ki Ayvalık yazılarını mı okudu ne :)) Şaka bir yana özellikle bayram haftası Ayvalık trafikte İstanbul'u aratmazken, bayramın ikinci günü Cunda'da akşam girişten polisler araçları çevirmekteydi adada 150.000 kişi ve onca araba olunca yer kalmadığından ötürü tabii benim gibi sakin Ayvalık'a alışanlara bu şok oldu.

Ütopik bir hayal olarak orada eski bir Rum taş ev bahçe içinde birgün alayım der ve her yıl fiyatlara bakarım. Bu yıl emlak fiyatlarında uçma durumu olduğunu da bilakis gözlemledim. Sonuç bizim ütopik hülya yakında tam bir ütopya olacak gibi...


Ayvalık'ta ne yapmalı:

- Veli Usta'nın yeri ya da Paşa Çorba evinde yöresel yemekler yemeli
- Ünlü Börekçi Mustafa'da börek ve çay ile kahvaltı etmeli
- Ayvalık gücü ya da Deniz içi kafede çay içmeli
- Her ne olursa olsun Şeytan'ın kahve(Koruk Kahve'de) Koruk suyu içmeli
- Oraya has Ünlü Sakızlı kurabiyeden kilo ile almalı evde derin dondurucuda saklanıp parti parti mideye indirmeli
- Tüm arka sokakları karış karış elde fotoğraf makinesi ile gezmeli
- Perşembe ise pazarını gezmeli

Yine de en sakin yer Cunda'daki sit alanı olan Patriça ki zaten oraya ancak arabanızla ve bozuk yola katlanarak gidebilirsiniz ama değer mükemmel rüzgar almayan berrak ve sıcak deniz, biraz araştırdım. Meğer Patriça koyu 1,5 milyon yıl evvel patlayan bir volkan krateri imiş çöken. Deniz taşları ve kabuklarını toplamak ilginizi çekiyorsa tam yeri, benim eşim buna pek meraklı bu yılda bayağı bir topladı. Kalacak tek yer ise Bıyıklının Yeri salaş ama temiz bir mekan...

Cunda'ya gelecek olursak, her zaman ki gibi muhteşem gündüzleri ayrı geceleri ayrı güzel bir yer, tavsiyem aşıklar tepesindeki değirmene ara sokakları dolaşıp eski taş evlere ve kiliseler bakarak ulaşmanız ve değirmende tüm Cunda ayaklarınızın altında.

Kısaca Cunda 'da ne yapmalı:

- Arka sokaları dolaşarak Aşıklar tepesine çıkmalı
- Saki'nin yerinde Rakı-Balık-Ayvalık yapmalı
- Taş kahve'de sabah kahvaltı yapmalı

- Taş kahvede akşam ya da gece çay yanında yöresel loklam tatlısı yemeli
- Cunda'da Girit dondurması yemeli
- Cunda Selene ya da Özgün'den sızma Zeytin yağı almalı
- Cunda pazarından hediyelik ıvır zıvır eşe dosta almalı
- Patriça'da denize girmeli

Sarımsaklı kısmına gelirsem, Sarımsaklı Küçükköy' e bağlı bir belde ve orada yapılacak şey denize girmek devamlı geceleri sahil yolunda yüyüş iyi olabilir. Bu yıl belediye teraslı alışveriş merkezi yapmış terastaki kafelerde gece oturmak iyi idi. Gençler için Volkan kafe ve disko olan Gossip ise seçenekler

Sarımsaklı'da ne yapmalı:

- Denize girmeli
- Küçükköy'e gidip tarihi taş evler gezilmeli
- Şeytan Sofrası' na çıkıp güneşin batışı ya da doğuşu izlenmeli
- Şeytan Sofrası yolunda yol kenarından doğal bal alınmalı
- Plajda kavuniçi dondurma yemeli
- Plajda balık ekmek yemeli
- Sarımsaklı'da da zeytin yağı alınmalı

Tüm bu yapılası şeylerden ziyade aslında para bulup Ayvalık Çamlık'ta ya da Cunda'da bahçeli eski bir Rum taş evi alıp temelli oraya yerleşmeli.....


Fotoğraflarda benim vizörüme takılanların bir kısmını sizlerle paylaştım yazımda....