Burgaz Adası, İstanbul (Prens) Adaları'nın büyüklük olarak üçüncüsüdür. Yuvarlak biçimli ve genişliği yaklaşık 2 kilometredir. Ada üzerindeki tek tepe Bayrak Tepe'dir. Ada (bir kısmı 2003'te yanmıştır) bir kızılçam ormanıyla kaplıdır.
Çağdaş Türk edebiyatının önemli yazarlarından hikâyeci Sait Faik Abasıyanık, hayatının bir bölümünü burada geçirmiştir. Burgaz Adası ve diğer İstanbul Adaları, hikâyelerinde önemli yer tutmuştur. Abasıyanık'ın Burgaz'daki evi, Sait Faik Müzesi adıyla müze haline getirilmiştir.
Burgaz Adası; ağaçlarla kaplı olan Heybeliada ve Kaşık Adası'na baktığı için manzara açısından avantajlıdır. Ada; çam ormanları, sahilleri ve zarif ahşap köşkleriyle de İstanbul'un sevilen bir köşesidir.
Güzel ahşap köşklerın en çok saklandığı yerler sahil ve tepenin Kaşıkadası ile Heybeliada'ya bakan eteğindeki sokaklardır. Adanın eski plajına, iskelede vapurdan inildikten sonra sola dönülüp sahil takip edilerek ulaşılır.
176 m yükseklikteki Bayrak Tepe, adanın güney kıyısından yükselen dik bir yamacın üstündedir. "Hristos Manastırı" bu tepede bulunmaktadır.
İstanbul'daki Rumların nüfusunun azalmasıyla birlikte, adadaki Rumların sayısı da çok azalmıştır. Bugün çok az Rum kalmıştır. Buna karşılık, adada İstanbullu Yahudilerin sayısı artmıştır ve adanın nüfusunun büyük bir oranını Türkler oluşturmaktadır. Adanın sol yamacındaki Avusturya Lisesi'ne ait binalarda ise Avusturyalı rahip ve rahibeler yaşamaktadır.
Burgaz'da 6 Ekim 2003 büyük bir orman yangını çıkmıştır. Şiddetli lodosla nedeniyle bu yangında önemli miktarda ağaç yanmıştır. Adalıların ve itfaiyenin havadan ve karadan yaptıkları söndürme çalışmaları sonucu, yangın ertesi gün söndürülmüştür. Yangından sadece on gün sonra 450 dönüm arazi üzerinde başlatılan orman yeşertme çalışmalarına İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü, Adalar Belediyesi, sivil toplum örgütleri ve ada halkı katılmıştır. Çalışmalardan büyük ölçüde olumlu sonuç alınmıştır, bugün yanan yerler tekrar yeşile dönmüştür.Brief English version:
Burgazada, Burgazadası, or Burgaz shortly (Greek: Αντιγόνη, Antigoni) is the third largest of the Princes' Islands in the Sea of Marmara, near Istanbul. It is officially a neighbourhood in the Adalar district of Istanbul, Turkey.
In 2003 Burgaz suffered a terrible forest fire, losing 4 square kilometres of its entire woodland, but after the fire new trees planted and now old fired area turns to the green again.
The island consists of a single hill 2 kilometres across. Demetrius I of Macedon, one of the Diadochi (Successors) of Alexander the Great, built a fort (Greek:Pyrgos for fort/tower) here and named it after his father Antigonus I Monophthalmus. The island took this name, but is generally known by the Turks today as simply Burgaz.
In addition, tea gardens and fish restaurants are stituated in the fron of the island's ferry port. My favorite location Sırma Cafe is located in the road behind these restaurants & tea gardens ,which is quite small . Tugrul Sırma is the owner of this cafe and our friendships very old with him before his island days. I recommend you to visit this cafe to taste delicious pies, pastries and to drink sherbets of his own production or marvelous tea.
**All photos are taken by me/ Tüm fotoğraflar tarafımdan çekilmiştir....







Hiç yorum yok:
Yorum Gönder